Makyaj Öncesi ve Sonrası Ozon Yağı Kullanımı
Günümüzde herkesin bildiği üzere makyaj öncesinde ve sonrasında doğrudan makyaj ilişkili olmayan ürünler kullanılabiliyor. Öyle ki, makyaj bazı olarak traş kolonyası kullanıldığını dahi gördük. Tüm bu yöntemler bazen bizi şaşırtsa da aslında bunların pratik ve akıl dolu çözümler olmadığını söyleyemeyiz. Ozon yağı, makyaj bazı olarak kullanılabilen ürünlerden etkili bir tanesi. Makyaj öncesi ve sonrası cilt bakım ürünü olarak ozon yağı kullanmanın faydalarına gelmeden önce ozon yağının tam olarak ne olduğunu anlamakta fayda var.
Ozon yağı, basitce bir anlatımla ozonlanmış zeytinyağından başka hiçbir şey değildir. İçeriğinde yalnızca zeytinyağı ve ozon molekülleri bulunur. Bunun için geliştirilmiş tesislerde zeytinyağına ozon moleküllerinin enjekte edilmesi ile üretilir.
Peki ozon nedir?
Ozon molekülü, atmosferde güneş ışığı ile tepkimeye giren oksijen atomlarının oluşturduğu, dünyayı zararlı ışınlardan koruyan tabakanın etken maddesidir diyebiliriz. Üç oksijen atomunun bir araya gelmesi ile oluşur.
Ozon molekülleri su gibi maddelerde uzun süre tutunamaz. Uzun süre kalıcılık sağlayabileceği ideal sıvı, zeytinyağıdır. Bu nedenle zeytinyağına enjeksiyonu yapılarak doğrudan cilde nüfuz etmesi sağlanabiliyor ve son derece etkili bir cilt bakım ürünü olarak kullanılabiliyor.
Ozon yağı cilde nasıl bir etki sağlayabilir?
Ozon yağının cilde sağladığı yararlar, içeriğinde bulundurduğu temel iki etken maddenin birbiri ile örtüşen etkilerinin son derece olumlu bir kombinasyon oluşturması sayesinde oluyor. Günümüzde piyasada birçok ozon yağı üreticisi bulunmakta. Bazı ozon yağı üreticileri bu ürünlerin içerisinde başka bileşenler de ekleyebiliyor fakat bu durumun dikkatli yapılması gerekir. Aksi takdirde ideal dengesi sağlanamayabilir ve beklenene verimi sağlayamayabilir.
İçeriğindeki zeytinyağı sayesinde ozon yağı öncelikle cildin nemlenmesini sağlar. Açıkçası doğrudan zeytinyağı da cilde iyi gelen bir üründür fakat cildinize zeytinyağı süremezsiniz. Ozon enjeksiyonu öncelikle zeytinyağını şeffaf bir jel kıvamına getirir ve sürülebilir bir kıvamda olmasını sağlar.
Ozonun asıl rolü ise, zeytinyağının nemlendirici etkisi ile nemlenmiş cilde tutunan yalnızca yağ değil, aynı zamanda ozon molekülleridir. Yani bir araya gelmiş oksijen atomları. Yağ ciltte gözenekler tarafından emilir, dolayısıyla oksijen de emilir. Dolayısıyla cildinize doğrudan gözeneklerinizden oksijen sağlamış olursunuz.
Biliyorsunuz ki su içmek cilde iyi gelir. Ancak su içmenin neden cildi sağlıklı ve güzel bir hale getirdiği pek de sorgulanmamıştır. Sonuç itibariyle içeriğinde oksijen ve hidrojen atomlarından başka bir şey bulunmuyor. Asıl iyi gelen, oksijendir. Su içerek aldığınız oksijene vücudunuzun tüm birimleri ihtiyaç duymaktadır dolayısıyla ihtiyaç duyulan her bir yere paylaştırılır. Cildinize düşen pay ise içtiğiniz suyun bir kısmıdır. Şimdi bir de cildiniz tarafından doğrudan emilen oksijen içerikli bir jel düşünün. Hem de bileşenlerinin sahip olduğu oksijen oranı suyun üç katı kadar.
Bütün bunların makyaj ile ne alakası var?
Makyajın uzun süreli etkilerinden en can sıkıcı olanı, gözeneklerin tıkanması ve cildin oksijenden mahrum kalması diyebiliriz. Bir çok kullanıcı ozon yağını makyaj bazı olarak kullanıyor ve bu sayede cilt, üzerinde çeşitli ürünler varken dahi oksijen bakımından zengin kalabiliyor.
Aynı zamanda ozon yağı primer olarak kullanıldığında sürülen fondötenin görünümünü gözle görülür biçimde iyileştiriyor ve daha fazla kalıcılık sağlıyor. Belirtmek gerekir ki, en fazla verimi kuru ciltlerde sağlıyor.
Makyaj sonrasında ozon yağı kullanmak ise son derece mantıklı bir başka uygulama yöntemi. Makyajınızı çıkardıktan sonra temiz cilde uygulayıp gün boyunca cildinizde bulunan ürünlerin rahatsız edici etkilerini kompanse edebiliyorsunuz.